48 saatte

Birinci Gün

Burdur’da keşfedecek çok şey var. Burdur’u keşfetmeye lezzetli bir yöresel kahvaltının ardından bölgenin kültürel mirasını ve tarihi dokusunu en güzel şekilde yansıtan eserlere ev sahipliği yapan şehir merkezinden başlayabilirsiniz. Türkiye’nin en zengin müzelerinden biri olan Burdur Arkeoloji Müzesi’nde bölgenin tarihi geçmişi hakkında bilgi alabilir ve müzede bulunan Hacılar, Kuruçay, Höyücek Höyükleri ve Boubon, Kibyra, Sagalassos, Kremna Antik Kentlerinden çıkarılan birbirinden değerli eserleri inceleyebilirsiniz. Müzenin bahçesinde yer alan bir diğer tarihi yapı ise Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Pirkulzade Kütüphanesi’dir.

Burdur merkezde Osmanlı’dan kalma konak, cami, saat kulesi, hamam gibi görülmeye değer muhteşem yapılar bulunuyor. Burdur Arkeoloji Müzesi’nden sonraki durak 14. yüzyıldan kalma tarihi Burdur Ulu Cami ve Saat Kulesi olacaktır. Buradan tarihi yapılardan bir diğeri olan ve yürüyerek kolaylıkla ulaşılabilen 17. yüzyıl klasik Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Taş Oda Konağı’nı görün. Konağı gezmeden önce konağın yeşillikler içerisindeki bahçesinde bir kahve içebilirsiniz. Taş Oda Konağı turunun ardından, Burdur merkezde yer alan, tarih ve mimari meraklılarının ilgiyle ziyaret ettikleri 17. yüzyıl Osmanlı mimarisinin zarif örneklerinden Bakibey Konağı ve konağın bahçesinde yer alan geleneksel Türk evi örneklerinden Çelikbaşlar Evi bulunur. Buradan sonra ayrıca, Piribaşlar ve mısırlılar Evi, Sadrazam Derviş Mehmet Paşa Kütüphanesi, Hocabali Hamamı ve Şeyh Sinan Camini görmeyi unutmayın. Bu zenginliklerin yanısıra Burdur Doğa Tarihi Müzesi’ndeki fosil kalıntılarını görebilirsiniz. Yolunuzun üstünde yer alan satış noktalarında Burdur ceviz ezmesi, kenevir helvası ve haşhaş helvası gibi yöresel lezzetleri de tadın. Gelmişken yöreye has el emeği göz nuru dokumaların olduğu Alaca Dokuma ürünlerinden almayı unutmayın.

Öğleden sonra, Türkiye’nin turizme açılan ilk mağarası olan İnsuyu Mağarası’nı ziyaret edebilirsiniz. İnsuyu Mağarasından sonra Ağlasun ilçesinde bulunan ve UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne giren Sagalassos Antik Kenti’ni ziyaret edebilirsiniz. Küçük Asya’da günümüze kadar en iyi korunmuş antik yerleşimlerden biri olan Sagalassos’ta dünyanın en yüksek rakımlı antik tiyatrosunu, 2000 yıldır akan muhteşem Antoninler Çeşmesi’ni ve daha pek çok değerli eseri görebilirsiniz.

Tarihi dokusuyla size geçmiş esintileri yaşatacak Selçuklu mimari tarzının şaheserlerinden olan İncir Han ve Susuz Han’ı görmek için Bucak ilçesine yolculuğa başlayın. Burdur’a dönmeden önce Onaç Barajının da bulunduğu Bucak Kent Ormanı’nda şahane manzara eşliğinde akşam yemeğinin tadını çıkarın.

Veya akşam yemeğini Burdur Merkezde yemek isteseniz Burdur merkezde yer alan yöresel restoranlarda başta Burdur Şiş olmak üzere pek çok geleneksel lezzeti keşfedebilirsiniz. Ayrıca, akşam Teke Yöresi kültürünü yakından tanımak ve yöresel kıvrak müziği dinlemek ve halk oyunlarını izlemek için Burdur’da düzenlenen özel etkinliklere katılabilirsiniz.

İkinci Gün

Burdur gezi rotanızın ikinci gününde Burdur Gölü'nün kıyısında yer alan Lisinia Doğa’ya gidebirilirsiniz. Türkiye’nin ilk Yaban Hayatı Rehabilitasyon Merkezi’nden biri olan Lisinia Doğa’da, doğa ile iç içe keyifli zaman geçirebilirsiniz.  Özellikle Haziransonu, Temmuz başında bölgeye gelirseniz Akçaköy Lavanta Vadisi’nde birbirinden güzel fotoğraflar çekip muhteşem manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz. Buradan Burdur denince akla ilk gelen doğa harikalarından biri olan Salda Gölü’ne geçebilirsiniz. Salda Gölü’ne yaklaşık 20 dakika mesafede, Eşeler Yaylası’nda bulunan Salda Kayak Merkezi ise bölgeyi ziyaret eden kayak severler için ideal destinasyonlar arasında yer alır. Kış aylarında bölgeyi ziyaret ediyorsanız çevresi yemyeşil ormanlarla kaplı olan kayak merkezinde, eşsiz göl manzarası eşliğinde kayak yapabilirsiniz.

Burdur gezi rotanıza Burdur’un en değerli tarihi miraslarından Gölhisar ilçesinde bulunan ve 2016 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine alınan Kibyra Antik Kenti’ni mutlaka alınız. Antik Çağ’da gladyatörlerin savaştığı ve Anadolu’nun en görkemli stadyumlarından biri olan stadyum ve orkestra bölümünün zemininde bulunan, yapım tekniği ile dünyada tek olan Medusa başı tasvirinin bulunduğu dünyanın en büyük Odeonu, Kibyra’da görebileceğiniz eşsiz tarihi yapılar arasında sayılabilir.

Burdur merkeze dönmeden önce akşam yemeğinde Gölhisar kavurması yiyebilir ve günün yorgunluğunu yöreye has çörek otu kahvesi yudumlayarak atabilirsiniz. Gölhisar İbecik köyüne özgü geleneksel bir dokuma çeşidi olan İbecik bezinden yapılan ürünleri ve İbecik bebeklerini de mutlaka inceleyin.

Akşam ise Teke Yöresi kültürünü yakından tanımak ve yöresel kıvrak müziği dinlemek ve halk oyunlarını izlemek için Burdur’da düzenlenen özel etkinliklere katılabilirsiniz. Ayrıca akşam yemeğinde Burdur merkezde yer alan yöresel restoranlarda başta Burdur Şiş olmak üzere pek çok geleneksel lezzeti keşfedebilirsiniz.

Burdur’un zengin tarihi ve kültürel varlıkları ile muhteşem doğal güzelliklerini görmek için elbette iki gün yeterli olmayacaktır. Burdur’un daha birçok değerlerini görmek ve yaşamak için daha çok zamana ihtiyacınız olacaktır.